Twitter, Kaybedenler ve Medya

Twitter, Türkçe olarak kullanılmaya başlandıktan sonra tıpkı Facebook’ta olduğu gibi yerli kullanıcı sayısı patladı. Reklama ihtiyacı olmayanlar varlığını pekiştirirken, kaybedenler cemiyeti üyeleri de siteden nemalanmak için çırpınıyor. Seks satıyor, teşhircilik satıyor, dedikodu satıyor, skandal satıyor, çirkeflik ve sataşma satıyor. Son bir umut şanslarını deniyor kaybedenler. Belki bu sanal mecranın bir faydasını görürler de yine kazananlar tarafına geçerler diye didiniyorlar vasıfları el verdiğince. Görünen köyün manzarası, kaybedenlerin boşuna kaybetmediklerini anlamamıza kılavuzluk ediyor.

Diğer yanda sansürden gözünü açamayan yahut otosansürün dibine vurmuş medya kuruluşları etliye sütlüye karışmayan ilgi çekici bir haber bulma umuduyla gün boyu siteyi eşeliyor. Siteyi kullanmayan “çağdaş” medya mensubu, köşe yazarı hemen hemen yok gibi. Eskiden olduğu gibi yazıları aracılığıyla değil, 140 karakterlik karaktersiz metinlerle dalaşıyor artık onlar da. Twitter’da olup biten ne varsa, en “satabilecek” olanlar tespit edilip hemen son dakika haberiymiş gibi medyada yerini alıyor. Haber değeri olmayan Twitter gündelik akışlarını bir de yarı tarafsız ama üstü örtülü eleştirel tutumla veren medyacıklar, fark edilmiyor sansalar da eleştirdikleri şeyin bir parçası oluyorlar. Eleştirince kurtulunurmuş gibi eleştirilene benzemekten!