1 Mart 2010

Öcü Sineması

Türk korku sinemasının gidemediği bir arpa boyluk yolun sonunda olabildiği tek şey bu malesef: Öcü! Kendisinin bile inanmadığı bir korku öğesini çocuğuna yutturmaya çalışan cinfikir ebeveynlerden farkı yok korku filmlerimizin. Ama seyirci çocuk değil! Türk korku filmleri çok fazla gişe yapmıyor. Hatta korsan olarak bile indirilme oranı çok düşük. Bir adet Türk korku filmi izleyen biri, bir ikincisini seyredecek "zaman kaybetme" cesaretini kendinde bulamıyor. Amerikan korku sinemasının klişelerinden paçasını kurtaramadığını bile bile bu işe el atıyor birileri. En iddialı görünenlerin bile izleyicinin gözünde bir komedi-korkuya dönüşmesi çoğu zaman kaçınılmaz.
1953 yapımı "Drakula İstanbul'da", Drakula romanının Ali Rıza Seyfi tarafından Kazıklı Voyvoda olarak Türkçeleştirilmiş halinden uyarlama bir ilk korku filmi denemesiydi. Metin Erksan'ın 1974 yapımı Şeytan (Exorcist) uyarlamasını da unutmamak gerek tabii. Dönemi içinde bütçe, teknoloji bazında incelendiğinde Hristiyan öğelerin İslamize edilerek diğer temellerin korunduğu başarılı uyarlama denemeleri sayılabilirler.
Gelelim şimdiye... İyi bir korku filmi çekmek için iyi bir bütçe ve yaratıcılık kadar kaliteli görsel ve işitsel efektlere de ihtiyaç var ve sektörümüz bu konuda çok zayıf. "Korkunç göz" yaratma sorunu herkesin internetteki renkli kontakt lens sitelerinden edinebileceği 100 TL tutarındaki fantezi lenslerle kotarılmaya çalışılırken, makyaj yerlerde sürünüyor. Son yıllarda çekilen Dabbe, Gen, Büyü, Semum, Musallat, Araf ve korku komedi diyebileceğimiz Okul ve Kutsal Damacana filmlerinin başarıları ortada. Yenilik olarak biraz daha Türk ve İslam kültürüne ağırlık verildiği göze çarparken görsel efekt, ses ve makyaj konusunda hepsi vasat. Teknik yine Hollywood.
Velhasıl kendine güvenen ve izleyiciyi yakalayayıp şaşırtan kalitede bir yapımla karşılaşamadık henüz. Aklı başında ve finansmanı iyi yönetmenler korku sinemasına pek soyunmuyor. Düşük bütçelerle çekilenlerin sonu ise hüsran. Kabul etmek gerek ki Türk sinemasının mayasında korku yok. Nasreddin Hoca misali göle maya çalıp duruyoruz.

Hiç yorum yok: