2 Mayıs 2010

N'oluyor?


Müzik camiasına bir haller olmakta son zamanlarda. Pop söylemeyen kim varsa popa soyunurken, popçu diye tabir ettiklerimiz poptan köşe bucak kaçıyor sanki.

Işın Karaca
Türkiye’deki en batı tınılı seslerden biri olduğunu düşündüğüm Işın Karaca kalkıp arabesk albümü yapıyor. Türkiye arabesk geçmişine damgasını vurmuş onca şarkıyı Işın Karaca’dan duymak elbet güzel ancak bunu albüm olarak değil de canlı performans geceleri şeklinde yapsa ya da konserlerinde böyle bir bölüm oluştursa, yine duyulsa, dinlenseydi ama yeni albümü popa yeni bir şeyler katma iddiasında olan farklı bir çalışma olsaydı daha iyi olmaz mıydı diye geçirdim içimden. Hayli kalabalık bir kitle uzun zamandır Karaca’nın caz söylemesini beklerken bu arabesk albüm onları şaşırtmıştır eminim. Sezen Aksu besteleri olmadan pop yorumlamak ise Işın’ın becerdiğini sandığı lakin sadece “kotardığı” bir durum. Derken...
Göksel
Yine kalkıp eski şarkıları tekrar yorumluyor. “Mektubumu Buldun Mu?” albümüyle şarkıların ruhlarını tınılarını hiç bozmadan 70’lere götürmüştü bizi. Yine noktasına virgülüne dokunmadan eski şarkıları yorumladığı “Hayat Rüya Gibi” albümünü piyasa sürdü. Göksel’in yorumculuğu tartışılan bir şey değil ki böyle projeler yapsın. İstediği zaman hüznü de eğlenceyi de yeni şarkılarla çok iyi yakalayabilen bir isim Göksel. Hatta yepyeni şarkılarında bile nostalji tadını yaşatabiliyor. İki albümdür ilham mı gelmiyor nedir? Garip.
Nazan Öncel
Hayranlarına single heyecanı yaşatan Nazan Öncel, Janti ile düet yaptığı “Tuttum Bırakmam” şarkısının iki versiyonundan oluşan bir dinlence sürüyor piyasaya. Bu defa aynı şarkıyı yalnız söylüyor. İyi de ediyor ama kendi bestesini kendi yapabilen bir sanatçı neden tek bir yeni şarkı koymuyor bu single’a akıl sır ermiyor.
Özlem Tekin
Kaç zamandır ortalarda görünmeyen Özlem Tekin “rock” albümü yapıyor ama Türk rock müziği onun piyasadan uzak kaldığı dönemde az çok yol katetmiş olacak ki şaşırmış bir şekilde dinliyoruz bu yeni albümü. Sanki yıllar önce kaydedilmiş de piyasaya sürülmeyi unutulmuş bir albüm gibi.
İzel
Kaç zamandır ortalarda görünmeyen İzel de modaya uyup "Jazznağme" adında klasik Türk müziği eserlerini yorumladığı bir albüm çıkarıyor. Türkücüsünden popçusuna herkesin birer sanat müziği albümü oldu ne yazık ki.
Gönül Yazar
Asıl şaşırtan ise Forever albümüyle piyasaya dalan Gönül Yazar elbet. Ne kadar ilginçtir ki bu albümde de tek bir yeni şarkı yok! Birbiriyle alakalı alakasız 10 adet son dönem pop şarkısını yorumlama gayreti içinde taş bebek. Sofradan kalkmadan şu tencerenin dibini ekmekle son kez şöyle bir sıyırayım arzusu mudur artık bu nedir anlamadım.
Demet Akalın
Nihayetinde biri albüm çıkarıyor ve bizi şaşırtmıyor. Tarzından, havasından, laf sokmalarından ve eser miktarda duygusallığından taviz vermeyen Demet Akalın kendine yakışan bir albüm olan “Zirve”yi çıkarıyor. Yeni bir şey denememenin garanticiliğiyle bunca yenilikçinin arasında kendi gibi kalarak garip bir şekilde dikkat çekiyor. Gülşen de Demet ile aynı stretejiyi izlemekte...

Emre Aydın depresif, aşık, vs. vs. ruh hallerini her zamanki tribal liseli sözlerle rock’un içine yedirirken, Mustafa Ceceli vasat Sezen Aksu bestelerine vasat ses ve yorumuyla güya can veriyor. Hande Yener’in albümüne “Hande’ye Neler Oluyor?” ismini koymasına istinaden ben de diğerlerine soruyorum: Hepinize n’oluyor cidden? Çağı mı yakalıyorsunuz, kendinizi mi kandırıyorsunuz, yoksa bizi mi?

Hiç yorum yok: