“Yeni ilaç takip sistemine göre, ilaçların barkod ve karebarkodlarıyla sisteme girilecek. 1 Haziran 2010 tarihinden itibaren ise ilaçların sadece karebarkodlarıyla sisteme giriş yapılabilecek. Resmi reçetelerin hazırlanmasında, ilaçların fiyat küpürleri, barkodları ve karebarkodları ise artık reçeteye yapıştırılmak için kesilmeyecek."
Geç kalmış bir uygulama ama sevindirdi beni nedense. Kimse eczaneye işi düşsün istemez. Her ne kadar esas olan ilaç ise de birer köşesi yenmiş ilaç kutuları hep eğreti ve sevimsiz gelmiştir bana. Teknolojinin tavan yaptığı bir zamanda eczacılara anaokulu çocuğu gibi ellerinde makasla kim bilir kaç zamandır elişi dersi yaptırdılar. Sosyal güvenceyle alınmış ve fiyat küpüründeki ücretten daha azı cepten çıkmış olsa da insan aldığı ilacın kaç para olduğunu bilmek, gün ışığına maruz bırakmadan kutusunda saklayabilmek istemez mi? Ben isterim. Hayırlı olsun diyelim.
Bu arada küpür de ilginç bir kelime! Gazete küpürü, fiyat küpürü gibi gündelik kullanımları var ancak doğrusu “kupür” imiş, Türk Dil Kurumu sözlüğü öyle diyor. Fransızca “coupure” kelimesinden girmiş dilimize ve kesilmiş / kesik demekmiş.
Yıllardır beklediğim benzer bir diğer yenilik ise kredi kartlarıyla aynı boyutta tasarlanmış, her yere kolayca sığan, sert ve sağlam nüfus cüzdanları. İktidarın herkesi 3 çocuk yapmaya teşvik ettiği bir ülkede nüfus cüzdanı için kağıt kullanmak çevreye zarar vermek demek! Gerçi böyle bir uygulama vardı, olacaktı, denemesi yapılıyordu sözde ama arkası gelmedi. Sırf pvc kaplaması eskidi, kıvrıldı, kırıştı diye yeniliyorum nüfus cüzdanımı. Nüfus cüzdanını küçük cep cüzdanlarına sığdırmak da mesele! Evet. Bazı yenilikler gerçekten ferahlatıcı ve elzem! Devamını diliyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder