5 Ekim 2010

Burçak Sevdası


Çaya bandırarak yenebilecek pek çok bisküvi vardır. Bu kulvarın şampiyonu marka gözetmeksizin “Petit Beurre” olarak zihinlerimize işlenip, “pötibör” olarak dilimizde yer edinen bisküvi çeşididir. Ancak neskafeye bandırarak yenebilecek pek fazla bisküvi çeşidi yoktur. Onca denememin ardından bütün bisküvilere fark atarak birinci sıraya oturan ve neskafeyle en fazla uyum sağlayan bisküvi Eti Burçak oldu. Kısa sürede kahveyi emerek, bardakla ağız arasındaki mesafeyi bardağın içine ya da üstüme düşmeden katedebilen yegane bisküvi Eti Burçak. Kahveyi emdiği o kısacık zaman diliminde öyle lezzetli bir hal alıyor ki paketin sonuna geliveriyor insan.

Eğer bir bisküvi fabrikam olsaydı, durup dinlenmeden bir tek şey düşünürdüm. O da Eti Burçak’a rakip olacak değil, Eti Burçak’ı alt edebilecek bir bisküvi çeşidi bulmak olurdu. Şu ana dek öyle bir bisküviyle karşılaşmadım.
Her an her yerde ulaşılabilir olan Ülker ve Eti’nin diğer pek çok bisküvi çeşidini kahveyle birlikte denedim ancak sonuç hep hüsran. Eti Burçak gibisi yok. Çok fazla neskafe tüketen biri olarak, çok da fazla bisküvi tüketiyorum. Marketten bir paket Eti Burçak alırken gözüm hep ikincisinde kalıyor. Biliyorum ki o tek paket çok uzun ömürlü olmayacak ve hemen tükenecek.
Evde onu seven ikinci bir kişi varsa, aklım Eti Burçak’ta kalıyor. Ben yokken birileri açıp bitirecek diye endişeleniyorum. Bazen onlarca paket Eti Burçak alsam, gözüm doyar da yemekten vazgeçer miyim diye düşündüğüm oluyor. Henüz böyle bir çılgınlık yapmadığım için bu sorunun cevabını bilmiyorum. Eti Burçak’ın ilk üretim aşamasında deneyip yanılan, çalışan didinen ve ortaya böyle bir bisküvi çıkaran Eti çalışanlarına teşekkürü bir borç bilirim. (Teşekkürüm Eti’nin çok da umrunda değildir evet. Adamlar hangi ürünün ne kadar sattığını, yıllık ciroyu falan önemsiyorlardır ama olsun.)
İşte böyle, insan olmadık şeylerle bazen duygusal bir bağ kurabiliyor. Bu bağ bazen de bir bisküviyle kuruluyor. Seni seviyorum Eti Burçak. Sanki benim için, kahveme eşlik etmek için özel olarak üretilmiş gibisin. Eğer bir gün sadece benim olursan, sana paketin en dış iki ucunda kalan o iki taneciğin kırılmasını engelleyen cici ve daha sağlam ambalajlar alacağım. Öpüyorum yanaklarından.

Dip not: Bu yazı, reklam amacı gütmemesine rağmen marka ve ürün bilgisi verilmekten kaçınılmamıştır. Keşke reklam amacı gütseydi, üç kuruş menfaatim olsaydı. Bu kıyağımı da unutmayasın Eti Eti Eti!

Hiç yorum yok: